Lilypie First Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

Pages

Friday, March 30, 2012

Yağmurdan Sonra

Deli gibi yağmur yağdı bugün.Ama başlığımız onunla ilgili değil.Geride bıraktığım (yani inşallah öyledir ) çalkantılı dönemle ilgili.                                                                
   Ben öyle 'İnsanlar ne kadar da hede hödö','hayat bazen ne çok bıdı bıdı' diyerek üstü kapalı anlatamıyorum derdimi çoğu zaman.Ayşe'ye mi kızdım.'Şu Ayşeye sinir oldum bugün' diyorum,Fatma kalbimi mi kırdı,'Boyun devrilsin Fatma'diyorum.Öyle rahatlıyorum:)
 2 hafta kadar önce yine böyle bir şeylere kızdım.Anlatmaya kalksam hem uzun sürecek,hem de sakinleşince her yazdığıma pişman olacaktım.Anlatmayayım ama bu zamanları da unutmayayım diye bir önceki postu yazdım ben de.Geçti çok şükür..Ya da sorunumu kabullendim,onunla yaşamaya alıştım..Öyle büyütülecek bir mesele değil aslında..Belki de küçük küçük şeylerin üstüste gelmesi yordu bu kadar beni.Her neyse..
  • İnsan  mutsuzken cümle dünya nimetinden gönlü geçiyor..Sevdiği şeylerden bir daha asla keyif alamayacakmış gibi hissediyor.Keşke kötü hissettiğimiz her an, her şeyin geçeceğini hatırlatan bir çalar saat olsa kafamızın içinde:))O kadar umutsuzluğa kapılmazdık..Niye mi böyle söylüyorum.Çünkü o günlerde bir daha asla hayal kuramayacağımı sandım.Çocukluğumdan beri en büyük zevklerimden biri hayal kurmaktır benim.Herkes uyusun,yalnız olayım hayal kurayım,plan yapayım isterim hep.Şu geçen 2 haftada tamam dedim ben artık hayal kurmak bile istemiyorum.Öyle vazgeçmiştim dünyadan..Çok korktum ama çok şükür hayallerim geri geldi...Meğer hayatımda ne büyük yer kaplıyorlarmış,onlar olmadan çok renksizdi hayat..Kendime geldim,içim aydınlandı çok şükür. 'Bu aralar'dan bahsedeyim biraz da..
  • Geçen hafta okula 'eğitim denetmen'leri geldi.Böyle diyorlar kendilerine ama bal gibi de müfettişler işte.Onları hiç sevmiyoruz:))Neyse dersimize girdiler,toplantılarını yaptılar gittiler çok şükür.Biz de dönemin ilk sınavlarını yaptık,okuduk..Yaz tatiline bir adım daha yaklaştık:)
  • Şu son iki güne kadar hava çok güzeldi.Havanın güneşli olması insanın içini mutlulukla dolduruyor.Annelik de deli enerjisi veriyor galiba..Eskiden 2-3 saatlik uykuyla okula gitsem,eve gelir gelmez kafayı vurur yatardım.Ama şimdi güneşi gördüğüm her gün  Melis'i sokağa çıkarıyorum.Temiz hava alsın diye çıktığımız parktaki hava, o kadar da temiz değil belki ama onu sokağa çıkarınca çok mutlu oluyorum:))Hele bir de o gün iki lokma fazla yediyse,1 saat falan da uyuduysa değmeyin keyfime.Bir de bu ay el sallamayı öğrendi,yürürken mütemadiyen halkı selamlıyoruz.Çok eğlenceli:)
  •    KPDS'ye çalışacağım diye kitap okuyamayacağım sanıp 'ayın kitapları bölümü kendini imha edebilir' demiştim ya hani, öyle olmadı:)Okula giderken otobüste uyuyorum genellikle ama eve gelirken kitap okuyorum ve bu ay 3.kitabımı bitirmek üzereyim.Ayrıntılar Ayın Kitapları postunda:)

       KPDS işi de yalan olmak üzere bu arada.Mart'ın ilk haftası gaza gelip her gece çalıştım ama ikinci haftanın başında Melisin diş huzursuzluğu, uykusuzluğu başladı.Ben de gece zırt pırt uyanacak diye erkenden yattım.Derken ipin ucunu kaçırdım.Vakit de daraldı,olmayacak galiba bu sefer..(Bu arada bilmeyenler için bu sınavın ne işe yaradığını söyleyeyim aslında yüksek lisans için falan gerekiyor bazı bölümlerde ama ben maaşıma eklenecek dil tazminatı için ireceğim.En yüksek seviyeden (A) alırsam her ay 60 tl civarı bir para ekleniyor 5 yıl boyunca maaşıma.5 yılda bir notun yenilenmesi lazım.Benimkinin süresi doldu,onun için uğraşıyorum..İlköğretimde çalıştığım, ekstra bir çalışma  yapmadığım,yabancı dil de ziyadesiyle nankör olduğu için yusuflamaktayım:))
  • Sonracığıma dekorasyona merak sardım.Zaten çok severdim ama ev müsait değildi.Hala değil gerçi ama artık ufak tefek değişiklikler yapmaya kararlıyım.Ne yazık ki hemen olamayacak.Biraz daha beklemem lazım.'Şu kanepeyi şuna veririm,buraya şöyle bir şey alırım' falan diye plan yapıyorum şimdilik.İnşallah olur..Çok ümitliyim bu kez.Serkanı İKEA'ya,Tepe Home'a,Mudo'ya sürüklüyorum çılgınca.Küçücük bir kaç aksesuar aldım ev için.Onlara bile öyle seviniyorum ki..Başlangıç yapmış gibi hissediyorum şimdiden:)
  • Vakit buldukça Pintereste bakıyorum bir de.Şu yukarıdaki resmi de oradan arakladım.Ama daldan dala gezerken kimden aldım karıştırdım:)
 İşte böyle....

Friday, March 23, 2012

Hide My Head, I Wanna Drown My Sorrow

Ben çok zor zamanlar geçiriyorum günlük..Böyleyim işte..


Dua et,geçsin.Dua et.Huzur bulayım..
Çünkü ben,
Hayaller kurabilmek ve onlara inanmak istiyorum.
Yeniden.

Monday, March 5, 2012

Sıradaki Şarkı 2

    Sabah okula giderken (yani lafın gelişi sabah yoksa bildiğin gecenin körü),hep kulağımda bu şarkı..Siz de dinleyin istedim  ama dinlemeseniz de alınmam.Çünkü Melis doğalı 1 dk 26 saniyeden uzun video izleyemedim daha:)Klibin pek bir numarası yok ama şarkı,ah şarkı..
  Her şarkının,her tadın,her kokunun bir anısı vardır ya,bu şarkı da benim için bir yaz akşamında Eskişehir yolu..Kaan 3 aylıktı,annesinin yüksek lisans sınavı vardı,ders çalışmaya anneanneye gitmişlerdi.Kaanın babası,Serkan ve ben 2009un haziran ayında, bir cuma iş çıkışı onları görmeye Eskişehire gitmiştik..Yolüstünde erkek isimli köftecilerden birinde mola vermiştik;Orhan mıydı Ramiz mi?.Motosikletli bir kafile geçmişti yanımızdan..Özenmiştik..Gaza gelip her haftasonu uzun yola çıkmalı demiştik..Yol boyu bunu dinlemiştik...Melis yoktu o zaman..Melis nasıl olmaz?İnsan inanamıyor...
   Her neyse..Buyrun..




Bu arada Kaanın akibetini merak ederseniz 3 yaşında artık,abi oldu resmen..annesi de yüksek lisansı tamamladı.sonra tayinleri çıktı,uzaklara gittiler,onları çok özlüyoruz:(

Saturday, March 3, 2012

Ayın Kitapları

 Sur Kenti Hikayeleri - Ali Ayçil

   Bir kitaptan hiçbir şey beklememeyi çok seviyorum:)Okulun açıldığı ilk hafta çarşamba günü çok kar yağdığından öğrencilerin çoğu okula gelmedi.Öğrenci olmayınca ben de kitap okuyayım dedim,ama yanıma kitap almamışım. Öğretmenler odasındaki masada bu kitabı gördüm.Bir bakayım neymiş dedim,okumaya başladım.Alelade bir kitap sanmıştım,orda öyle sahipsiz görünce..Ne kadar yanılmışım..Muhteşemdi bana göre.Ben aslında hikaye okumayı sevmem,roman insanıyımdır.Karakterlere hemen bağlanıveririm,öyküleri bitmesin isterim. Bu kitaba bayıldım,çünkü hem bir hikaye kitabı idi, hem değildi.Şöyle ki, kitapta Sur Kentinde yaşayan ya da yolu bir şekilde oradan geçen insanların, birbirinden bağımsız ama aynı zamanda bütünlük arz eden hikayeleri vardı.Roman gibiydi,İskender'i hatırlattı bana.Her bir hikayeye  ne çok emek verilmiş,ne kadar ince ince işlenmiş her bir öykü..Misal bir nalbant dükkanının içi nasıl olur,misal bir hancı ne yer ne içer,misal bir seyis tayı ehlileştiremezse ne hisseder bilmem ben,merak da etmedim bu yaşıma kadar..İşte kitap okumayı bu yüzden seviyorum.Bunları merak eden, bilen, araştıran insanlar var..Ben kitaba bayıldım kısaca,öykülere de üsluba da..Tarih kokan kitapları seviyorsanız şiddetle tavsiye ederim.. 




Anne İş'te -Sabiha Paktuna Keskin  
                                              
 Anne olup da tanımayan yoktur Sabiha Paktuna'yı. Ben de Gülben Ergen vasıtasıyla tanıştım kendisiyle:)İşe başladığım bu ilk ayda alayım okuyayım dedim.Çocuk yetiştirmede ya da öğretmenlikte her çocuğa uygulanabilen mucizevi reçeteler olduğuna inanmıyorum ama yine de insanın okuyarak,düşünerek,araştırarak gözlemleyerek kendisini geliştirmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu kitapta da çalışan anneye işe yarayacak bir çok öneriler var ama benim durumuma uyarlar mı bilmiyorum.Evden sıvışarak ayrılmayın,çocukla konuşarak onu tekrar geleceğinize ikna edin diyor mesela ama ben saat 6,15te evden çıkıyorum.O saatte kendimi hiçbir şeye ikna edemezken bir de Melisi uyandırıp ağlatamam.Belki Melis biraz daha büyüdüğünde ben de daha yakın bir yere tayin olduğumda (olabilirsem tabi:( ) daha çok işe yarar bu bilgiler..Ama mesela kaliteli zaman geçirmenin pahalı oyuncaklar alıp çocukla oynamak değil özellikle küçükken bebeğin temel ihtiyaçlarının zamanında sevgiyle karşılanması olduğunu öğrendim içim rahatladı:))Bir de bakıcının sürekli olmasının sağlanması lazımmış,özellikle 12 ve 15.aylar kritrik olduğundan bakıcı değiştirilmemeliymiş..Kayınvalidem seneye de davam ederse iyi olur yani.
  Normalde bu şekilde kitapların içeriği hakkında bir şeyler yazmıyorum ama bu kitap da başka nasıl anlatılır ki:)
   En azından daha donanımlı bir anne olmaya çalıştığım için kendimi iyi hissettiriyor Annelik Akademisi kitaplarını okumak.Siz de böyle düşünen bir çalışan anneyseniz alın okuyun derim..


Buraya kadar okuyan varsa ona bir de notum olacak.Bu ay  KPDS için çalışmaya başlayacağımdan Haziran ayına kadar Ayın Kitapları bölümü Ayın Kitabı'na dönüşebilir ya da kendini toptan imha edebilir..Bilginize:))
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...