Lilypie First Birthday tickers

Lilypie Third Birthday tickers

Pages

Tuesday, May 10, 2011

Tanımlanamayan Uçan Duygular

  • Hamileliğimin 35.haftası içinde bulunmaktayım ve içinde bulunduğum ruh halini anlatmak için en uygun kelime 'melankolik' sanırım.Pek hüzünlüyüm,pek düşünceliyim.
  • Cuma günü doktora kontrole gittim.Gittik değil,gittim.8 aydır çoğu zaman olduğu gibi buna da yalnız gittim.Doktora yalnız ya da eşimle gitmeyi hiç sorun etmemiştim aslında bu aya kadar,yine de etmezdim.3 yıllık evliliğim sırasında hiç bir şey öğrenemediysem tek başıma ayakta kalmayı öğrendim.Çünkü eşim işi söz konusu olduğunda dünyanın en sorumluluk sahibi insanı.İşinin başında olmadığı zamanlar öyle huzursuz oluyor ki,çoğu zaman ona ihtiyacım olsa bile,'senin gelmene gerek yok,ben hallederim gerçekten' falan deyip içi rahat etsin diye dil döküyorum.Bu kez de cumartesiye randevu istedim aslında ama doktor hanım izinliymiş,cuma öğleden sonraya aldım,gittim.
  •  Kendime çok güveniyordum,iyi besleniyordum,yürüyüş yapıyordum,yorulmuyordum falan.Tansiyon,kilo ölçülüp bir iki sohbetten sonra ultrasona geçtik.Doktor hanım,bebeğin gelişimi geriden geliyor falan gibi bir şey söyledi,2000 grammış,normalde 2300-2500 falan olmalıymış.Çok iyi şeyler duymaya öyle alıştırmışım ki kendimi doktoru duyunca afalladım.Moralim çok bozuldu.
  • Sonra NST istedi.Ben aç olduğumu falan unutup armut gibi çıktım NST odasına.Yaşlıca bir hemşire geldi,sarışın.Resmi yerlerde çalışan, orta yaşlı, sarışın kadınlar beni çok tedirgin eder ama etkilenmemeye çalıştım.Bana şuraya yat,falan deyip aletleri göbeğime sabitledi tuhaf iplerle.Sonra da 'tamam' deyip çıktı.Ne tamam anlamadım,zaten leyla gibiydim.Şimdi gelir heralde deyip, düşüncelere daldım:neyi yanlış yaptım da böyle oldu?Beceremedim.El kadar çocuğu beslemeyi beceremedim.Benim yüzümden oldu.'Kurtlar böyle içimi kemirirken,vaktin bayağı ilerlediğini ama hemşirenin hala gelmediğini fark ettim.Odada tek başımayım,NST nedir,ne kadar sürer hiç bilmiyorum,kendimi zorluyorum ama NST  ile ilgili hiç bir sohbeti hatırlamıyorum.40 kere duydum,arkadaşlarımdan,eltimden,ablamdan 'NST'ye girdim,gireceğim' dediklerini ama bir kere bile kulak kabartmamışım,ne kadar sürdü demek aklıma bile gelmemiş.Zaten bebeğim büyüyememiş diye kendimi yerken bir de hemşireye kızdım,'ben şu kadar sonra gelirim desene ,ilk kez mi giriyorsun diye sorsana,sen milyon tane kadına bu salak aletleri takmış olabilirsin ama ben ilk kez girdim şu lanet odaya!İnsan yerine koysana beni,konuşsana,hadi konuşmadın,arada bir kafanı uzatıp baksana şu kapıdan' diye hemşireye söylenmeye başladım.
  •     Sonra gözüm karşı koltuktaki çantama takıldı.'Ah şu çantaya bir ulaşabilsem Serkan'ı arardım, o da hastaneyi arardı,biri gelip bakardı bana diye düşünürken içimden bir ses'Serkan niye gelmedi ki senle?'diye sordu.O soru binlerce kez tekrarlandı,'Niye gelmedi niye,insanın eşinden,çocuğundan büyük önceliği olabilir mi hayatta?Bebeğinden,hem de daha ilk bebeğinden daha önemli ne olabilir,ne?Sorular,sitemler büyüdü,büyüdü,geldi boğazıma oturdu.İçim düğüm düğüm oldu.Ağlamaya başladım.Sonra midem bulandı,en son kustum ve deli gibi bağırmaya başladım:Biri NST odasına bakabilir mi diye inlettim odayı.Sesimi sarışın hemşire teyzeye duyuramamış olmalıyım ki onun yerine temizlikçi bir abla geldi.Mendil falan uzatıp derdimi dinledi, müdahale etti sağolsun,Senin doktorun kim dedi,söyleyince;'Bu kadar yeterli olur 'deyip,NST makinesinden kağıdı çekip koparttı.Elime tutuşturdu.
  • Aşağıya inip doktora gösterdim,kağıdı eline aldı,''çok parlak değil yalnız bu,pek hareket etmemiş''deyince,içimde bir bebek olduğunu ve son yarım saattir,onu hiç düşünmediğimi, kendime,hemşireye,eşime söylenirken,o küçücük bebeği,güzel kızımı aklıma bile getirmediğimi fark ettim,burnumun direği sızladı.Doktor bu sırada kafasını kağıttan kaldırdı,sana ne oldu deyip dehşete kapıldı.Ben tabi ağlaya zırlaya anlattım her şeyi.Doktorumuz dünya tatlısı bir hanım.İki saat rahatlatmaya çalıştı beni,bebeğin kilosunun normalden sadece birkaç yüz gram az olduğunu,bunun hiç sorun olmadığını,benimle alakası olmadığını ,önemli olanın bebeğin şişman değil sağlıklı,akıllı olması olduğunu falan söyledi.Aç olduğumu da söyleyince sen git bir şeyler ye,meyve suyu falan iç,sonra NST kontrolü istediğimi söyle yukarıdakilere dedi.
  • Dışarı çıktım,önce bir fast food restaurantına gidip sipariş verdim,sonra ablamı arayıp,olanları anlattım.Kendisi de 8 ay önce doğum yaptığından bana karşı çok hassas.Sürekli moral verdi,yalnız olmama çok bozuldu.Ablam yemekten sonra çikolata yememi hatırlatınca,kafamın içine tanımlanamayan uçan bilgiler doluştu:NST ,meyve suyu,çikolata,buton..bunları hep birlikte duyduğumu ancak hatırladım.Bu arada Serkan'ı da arayıp,ağzıma geleni saydım;'hemen çıkıyorum' dedi,'gelme,bu ana kadar ihtiyacı  vardı sana,şimdi yok,gelirsen beni göremezsin've daha bir sürü şey(!') sayıp kapattım.
  • Yemekten sonra,çikolatamı da yiyip tekrar hastaneye gittim.Şimdi artık kocasından hırsını almış,bir hemcinsinden haklı olduğunu ve ihtiyacı olan tüm moral cümlelerini duymuş,'NST nedir?Ne kadar sürer?'bilen bir kadındım.Bu güvenle tekrar NST odasına gittim,sarı hemşireyle başbaşaydık yine ,temizlikçi abla söylemiş sanırım ağladığımı.Az önce ne oldu öyle falan deyince biraz da ona köpürdüm.Açıklama yapmaya çalışınca ona da üzüldüm,ben de bebeğimin olması gerekenden küçük olduğuna canımın sıkıldığını falan anlattım, o da bana gelininin 2 ay önce doğum yaptığını,torununun 2,5 kilo doğduğunu hemen  toparladığını,tombik tombik yanakları olduğunu anlattı,gözleri parlayarak.Bebeğin kız olacağını öğrenince 'kızlardan hiç korkma,cimcimeler çok güçlüdür,bişeycik olmaz'falan dedi.Böyle böyle kanka olduk...
  • Bu kez hep konuştum bebeğimle,kızdığıma bakmamasını aslında babasını çok sevdiğimi,onun da  bizi sevdiğini,ama bazılarının diğerlerinden daha çok çalışmak zorunda olduğunu,şimdi yalnız olduğum için biraz canımın sıkıldığını, ama o doğduğunda hep birlikte olacağımızı,birbirimizin en yakın arkadaşı olacağımızı,onu sabırsızlıkla beklediğimizi,çok sevdiğimizi,ona çok güzel ciciler aldığımızı söyledim sakin sakin.Her söylediğime cevap verdi tekmeleriyle,en son özür diledim;az önce onu çok üzdüğüm için.En güzel tekmeyi bunun için attı.
  • Sonucu gösterdim doktora,ha şöyle çiçek gibi bu sefer ki dedi,oturttu beni,uzun uzun konuştu,rahatlattı.21 mayıs cumartesiye randevu verdi,eşim de gelsin diye.Hastaneden çıktım,telefonuma baktım,beyefendi defalarca aramış,aradım,yoldayım geliyorum dedi,parkta oturdum bekledim biraz.Sonra geldi.Surat,sitem,suçlama,acı ve gözyaşıyla dolu bir süreçten sonra balık yemeye gittik.Sükunet içinde balıklarımızı yiyip avare avare dolaşmaya başladık.Özel günleri günahı kadar sevmeyen kocam,her yerdeki Anneler günü ilanlarını görünce,kendini affettirmek için can havliyle bana altın bir kolye aldı.Aslında bu çok sık karşılaşmadığım durum karşısında çok mutlu olurdum ama o an sadece içim burkuldu.İlk Anneler günü hediyemi de böylece almış oldum.Kolyemde içiçe geçmiş bir büyük kalple,küçük kalp var.Serkan büyüğünün kendisi,küçüğünün ben olduğumu söyledi ama yanlış biliyor;büyüğü benim,küçüğü de küçük prensesim.
  • Cuma gününden beriyse aralıksız yiyorum desem abartmış olmam.Geçen gece 4te lavaboya kalktım,kek yiyip süt içtim.O kadar söyleyeyim.Vaktiyle basküle çıkıp oley 70i geçmedim hala dediğim için kendimden nefret ediyorum hatırladıkça...Varsın 100 kilo olayım,bebeğim aç kalmasın da..21 mayısı sabırsızlıkla bekliyorum.İnşallah toparlar minik meleğim...

3 comments:

  1. ne güzel yazmışsın duygularını, içini dökmüşsün, hayran kaldım. ben de hamileliğimin çoğu dr. kontrollerine yalnız gitmek zorunda kalmıştım. eşim de eşin gibi bi kaç kez eşlik etmişti bana işi dolayısıyla. hissettiklerini çok iyi anlıyorum o nedenle. aslında insan en büyük gücü hamileyken bebeğinden alıyor ve o hisle başaramayacağın şey yok bana kalırsa.

    sağlıkla minik yavrunu kucağına almanı diliyorum. sevgiler.

    ReplyDelete
  2. Ooo, daha dur, ilk kırk gün boşamazsan bir daha boşamazsın kocanı:)) Herşey güzel olsun....

    ReplyDelete
  3. Bilgen Hanım çok teşekkürler,yorumunuzu mailimde görmüştüm ama cevap yazmak için girdiğimde silinmişti.Şimdi yine bulduğuma çok sevindim..birilerinin beni duyduğunu anladığını bilmek çok güzel:))
    Sarı Çizmeli Hanım(!!) oraya kadar gelebilsek iyi:))şaka bir yana hamilelik gerçekten insanı bir tuhaf yapıyor,bunu olayları yaşarken değil sonradan düşününce anlıyorsunuz..az kaldı sağ salim geçer inşallah!

    ReplyDelete

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...